Daha iyi (Basketbol + EÄŸitim) = DAHA iYi GELECEK

Altyapılarda oynayan, basketbolu seven, önemseyen basketbolcu-öğrenciler ve aileleri ile yıllardır birlikteyiz.

Yaşamlarına, basketbol sayesinde hayatlarındaki olumlu olumsuz değişikliklere tanıklık ediyoruz.

Basketbol okullarında potaya topu yetiştirmeye çalışan minikler göz açıp kapayıncaya kadar hızla geçen yıllarda bir anda kendilerini yaz antrenmanlarında, şampiyona heyecanlarında buluveriyor. Aileler de geçen yıllar boyunca hem evlatlarına destek olmaya hem de genellikle yönlendirici hamleler yaparak onlara faydalı olmaya çalışıyorlar. Çoğu zaman aileler faydadan çok, ne yazık ki yaptıkları yanlış hamleler ile çocuklarına zarar veriyorlar.

Aynı zamanda okula giden, farkında olmasada geleceği için eğitim hayatında başarılı olması gereken basketbolcu adayı bir yandan da bireysel ve sosyal olarak kişisel gelişimini sürdürmeli üstelik aynı zamanda fiziksel gelişimi için beslenme, egzersiz, dinlenme gibi konularda doğru adımlar atmalıdır. Eğitimi, basketbolu, geleceği için orta ve uzun vadeli hedefleri ve planları olmalıdır. Bu hedefler için sadece çok değil, aynı zamanda doğru çalışmalıdır. Gelişimleri doğru şekilde gözlenmeli ve yönlendirilmelidir. Hedefler ve planlar sporcuya özgü ve kendisi için minimum risk taşımalıdır. Sporcunun geleceği için sürekli araştırmalar ve hazırlıklar yapılmalıdır.

Ne yazık ki bu ve daha fazlası onlarca faktör göz önüne alınmadan, sadece sporcunun o an ki performansına bakılarak boşa geçirilen yıllar sonucu nice yetenekli gencimiz yakalayabilecekleri fırsatlardan habersiz spora küstürülerek parkelerden kaçırılıyor. 16-17 yaşında Milli takımlarımızda madalyalar kazanan yıldız adayı sporcularımız bu bakış açısı yüzünden kendilerini bir anda bölgesel ve 3.liglerde buluveriyor. Daha kötüsü de; kulüpleri tarafından ailelerini çok mutlu edecek şekilde gönderildikleri kolejlerden şişirme notlar ile neredeyse hiç eğitim almadan mezun oldukları için üniversite kabusları görmeye başlıyorlar. Aileler ve sporcular kaçırdıkları fırsatlardan habersiz oldukları için, üniversite çağı ve altyapı yıllarının sonu geldiğinde eğitim sistemini ve ülkedeki spor politikasını suçlu ilan ediyorlar. Halbuki ilköğretim çağından itibaren basketbolcu-öğrenciye özgü bireysel gelişim planları yapılsa, seçenekler belirlense, programlar oluşturulsa herşey ne kadar farklı ve kolay olacak. 

Gününün 7-8 saatini okulda, 3-4 saatini antrenmanlarda, 2-3 saatini yollarda geçiren sınavları ve maçları olan bu çocuklar bir yandan da geri kalan zamanlarında yemek yemeye, dinlenmeye, uyumaya, ders çalışmaya, internete, arkadaşlara zaman ayırmak için aileleri ile birlikte savaş veriyorlar. Neredeyse hiç bir basketbolcu-öğrencinin ve ailesinin zaman yönetimi kavramından haberi yok. Duruma göre basketbol yada dersler taça atılarak günler geçirilmeye çalışılıyor. Doğru zaman yönetimi ile öğrenciler hem daha fazla antrenman yapabilir, hem eğitimleri daha düzenli devam eder hemde kendilerine ve ailelerine daha fazla zaman ayırabilirler. Veliler de aile içinde daha az stres, kaygı ve iletişim çatışmaları yaşarlar.

Ülkemizde ve globalleşen dünyada basketbolcular için o kadar çok fırsat var ve hepsi doğru şekilde yönlendirilecek donanımlı gençleri bekliyor. Bu yüzden, yabancı diliyle, bilgi birikimi ve eğitimiyle basketbol becerilerini birleştirebilen genç basketbolcu adayları yetiştirebilmek için Plus Basketball çatısı altında keyifle çalışmaya devam edeceğiz.

Çocuğunuzun bu bozuk düzen içinde kaybolmaması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Dertlerinizin farkındayız. Çocuklarınız ile beraber peşinden koştuğunuz kulüpler size bu hizmeti vermiyor ve veremezler. Bizleri dilediğiniz her zaman sitemizdeki iletişim bilgilerimiz aracılığıyla arayabilirsiniz. 

                                                                       Fırat Savat